Format GENEL
Barkod Karabatak35

Bir insanın cebine elini daldırmakla düş dünyasına sızmak arasında suçun ağırlığı ve cezai müeyyide arasında ne yazık ki orantısızlık vardır. Hayale el uzatma çoğu zaman hafife alınmakta, dahası çekinmeksizin itiraf edilebilmektedir. Kurt Vonnegut “Otomatik Piyano” isimli eseri için Huxley’in “Cesur Yeni Dünya”sından neşeli bir parça yırttığını, ancak onun da Zamyatin’in “Biz”inden neşeli bir parça yırttığını, söyleyebilmiştir. Kimileri Zamyatin’i yağmalayanları Huxley ve Vonnegut’la sınırlı tutmamakta, Ayn Rand’ın “Anthem”, George Orwell’in “1984”, Ursula Le Guin’in “Mülksüzler” isimli eserlerini de “Biz”in uzantıları olarak kabul etmektedir.

Kıskançlık yüzünden intihal suçlamaları da söz konusudur edebiyat dünyasında. Gonçarov “Uçurum” adlı romanına duyarsız kalınmasından beş yıl sonra “Tuhaf Bir Hikâye” başlıklı bir yazı kaleme almış, bu şüpheci metinde, bir vakitler özel bir toplantıda “Uçurum” adlı romanından bölümler okuduğunda Turgenyev’in önemli motifleri ve olay akışlarını not ederek daha sonra yazdığı iki romanında kullandığını öne sürmüş, dahası parlak fikirlerini çalarak Flaubert ve Auerbach gibi çağdaşlarına verdiğini iddia etmiştir. “Madame Bovary” ve “Ren Kıyısındaki Çiftlik Evi”inin kendinden çalınan malzemelerle inşa edildiğini düşünen Gonçarov sırf bu yüzden toplu eserlerini yayımlatmak için Turgenyev’in ölümünü beklemiştir.

Türk edebiyatının intihal tartışmalarından nasibini alması kaçınılmazdır. Zira insan nerede yaşarsa yaşasın, zaafları ve ihtiraslarıyla aynı insandır. Salih Zeki Aktay, Ahmet Haşim’in evini ziyaret ettiğinde Mercure de France dergisinden kesilen Japon şiirlerinin kupürlerini görüp “Eh, eh, Süvari’nin aslını bulduk!” dediğinde öfkelenen Haşim, “Şiir çalınmaz! Şiir çalınmaz!” diye kükremişse de intihal iddialarından öldükten sonra dahi yakasını kurtaramamıştır.

Necip Fazıl, Peyami Safa “Kaldırımlar” şiirinin “Bir Tereddüdün Romanı” adlı kitabından esinlendiğini söylediğinde çılgına dönmüş, “O ve Ben” adlı kitabında şunları söylemiştir: “Eğer bu şiirle onun romanının neşir tarihlerine bakılacak olursa, iş laboratuvar kesinliğiyle de anlaşılır ve bu takdirde Peyami Safa’nın romanındaki o pasajı benden çalmış olması icap eder. Fakat hayır! O pasajla benim şiirim arasında öyle bir keyfiyet farkı vardır ki, Peyami’yi benim evimden çaldığı İsfahan halısını bir çuvala çevirmiş olmaktan tenzih ederim.” (Kaldırımlar şiiri 1927 yılında yayımlanmışken, “Bir Tereddüdün Romanı”nın basım tarihi 1932’dir.) Peyami Safa intihal iddialarından birini de Reşat Nuri’ye yöneltmiş ve “Çalıkuşu” romanının
Leon Frapye’nin “Taşra Muallimesi”nden çalındığını ileri sürmüştür.

Dosya konumuzdan söz etmeye çalışıyorum, eski fakat hep güncel kalan bir konudan: “Edebiyat ve İntihal.” Bu bağlamda Ahmet Nedim Serinsu “İntihal”; Hasan Akay “Ateş (Ç)Almak Meşru Mudur? İntihal Ne Der?”; Ahmet Sarı “İntihal Üzerine”; Mehmet Ulukütük “Edebî Tahayyülü Yeniden Düşünmek: Taklit ve İntihal Geriliminde İmzaponge ve Mimesis”; Aziza Rüya “Vahşetin Çağrısı ve İntihal”; Mustafa Köneçoğlu “Tuhaf Bir İntihal Kavgası”; Güzide Ertürk “Edebiyatın Daldan Dala Konan Kuşları: Kuzgun ve Guguk” ve Naime Erkovan “Naçiz Sözlerim Bir Gün Toprak Olmalı, Başkalarının Değil” başlıklı yazılarıyla konuya katkı sağladılar.

A. Ali Ural

devamını oku..
Kategori : Karabatak Dergisi
Bu üründen 6 adet satılmıştır.
90.00
Liste Fiyatı : 90.00
Kazancınız : 0.00
Miktar :  
Adet
Temin Süresi : 1 Gün
Favorilere Ekle
Ürün Satışta. %0 indirim