Kalbimde aylardır duymadığım bir hafiflik duydum. Hep günahlarının bağışlanmasını dilemiştim.
İçimdeki ferahlıktan anladım, günahı bağışlanan bendim. Avluya dolan sabah rüzgârının tadı
başkaydı. Uyandığımda öfkem, karyolamdan seyrettiğim dağların zirvesinde kalmıştı. Evden
çıkıp yarım dünya şeklindeki gökkuşağının altından geçtim. Önceki sefer yarısından döndüğüm
yol, bu kez bana uzun geldi. Üzerinde adının yazılı olduğu sade bir taşın kenarında bir saat, iki
saat, ...