Bir tabur ateş böceği fenerleriyle ilerliyor, pırıltıları oynaşan yaprakların arasında görünüp kayboluyordu. Lacivert ortancalar hüzünlü, mor salkımı taşıyan dallar selviye sarılmış, yığın yığın hatmi ve şakayıklar enfes kokular saçarken yine ve yeniden canlanıyordu toprak. Üç ayların teşrifiyle Ramazan ayının nefesi duyulmaya başlamış, uzun günlerin korkusu sarmıştı beni. Gündüz kelime-i tevhidlerle kıpırdayan dudaklar, kandil akşamları ferahlıyordu. Tazelenme zamanı gelmişti ruhların.
...