Öyle durdu, düşünmeye başladı. Anne ve babasını öldüren Rum eşkıyalar geldi aklına. Dün birinin daha işini bitirmiş, atı da geri almıştı fakat akıbetini bilmediği kız kardeşi Hilal’in izini bulamamıştı. Hilal ne zaman aklına gelse, karın boşluğundaki şarapnel yarasıyla birlikte içinde bir yerlerin de sızladığını hissediyordu. Sonra akordiyonun tuşlarına dokundu. Annesinin sevdiği bu hüzünlü melodiyi bütün köy duysun istiyordu. Öyle içten çalıyordu ki, Kamer at ve diğerleri için çalarken bile bu ...