Holdeki portmantoyla, salondaki avizeyle konuşmaya başlayacaktı neredeyse. Parça parça unutuluyordu! Hiçbir ayrıntıyı kaçırmamak için dikkatle açtığı gözleri, kötülük yapanları affeden kalbi... Hele işini bitirdikten sonra diğerlerine yardım etmeye çalışan elleri! Onlar bile unutuluyordu. En acı tarafı, kendisi de unutuyordu. Eşyaların adı silindi aklından tek tek. Gözlerini raftaki bardağa dikip dakikalarca düşünüyor, konuşmaya konuşmaya pas tutan dili kendisine ihanet ediyordu. Keli- meler hay ...