“Dedi ki götür beni aya aya aya,” radyo son ses çalıyor, araba süratini artırıyordu. Radyo Kafa
direksiyonu sıkı sıkı tutarken, Bayan Dudak avucundaki taşı hiç bırakmadı. Araba o kadar
hızlanmıştı ki etrafa baktıklarında görebildikleri tek şey renk cümbüşü oldu. Görüntüler birbirine
karışmış, arabayı yutan gizli bir tünel oluşturmuştu. Bu kez korkusuzca atmosfer katmanlarını
geçtiler. Gökdelenlerin arasından süzülerek parktaki bir ağacın hemen yanına sert bir iniş
yaptıl ...